Çorum’da 18 Mart Çanakkale Zaferi etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Bir milletin dirilişi Çanakkale” panelinde konuşan Tarihçi Yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, "Beni nasıl sağ-sol diye bölerler, Türk-Kürt diye beni nasıl ayırabilirler? Et ve tırnak gibiyiz. Çanakkale’yi anlatamadık ve bizi birbirimize düşürdüler" dedi.
Çorum’da 18 Mart Çanakkale Zaferi etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Bir milletin dirilişi Çanakkale” panel, Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panele ünlü tarihçiler Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Ebubekir Sofuoğlu katıldı.
Çanakkale’nin unutulmaması, varlığımızın mihenk taşı ve derslerin çıkarılması gereken bir zafer olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Çanakkale’nin bu şekilde bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.
Son 20 yılda Çanakkale’yi anlamaya başladığımızı ve asla unutulmaması gerektiğini yineleyen Prof. Dr. Şimşirgil, “Orada birlik şuuru var. Orada tarih şuuru var. Orada bu milletin dinî şuuru var. Gözyaşı var. Orada her üç evden bir şehidimiz var. Çanakkale destanını yazamadık. Yazılmadı. Orada destanlar var. Bize Çanakkale’yi unutturdular. Anzaklar gelmese, yabancıların mezarları olmasa Çanakkale’de gezecek alanda bulamazdık. Yabancıların mezarlığı olmasa deniz kenarını doldururlardı. Orada sadece Anadolu evladı olduğunuzu anlamıyorsunuz, bir imparatorluk ferdi olduğunuzu anlıyorsunuz. Orada Bağdat var. Orada Balkanlar var. Orada Halep, Kerkük, Musul, Süleymaniye var. Beni nasıl sağ-sol diye bölerler, Türk-Kürt diye beni nasıl ayırabilirler? Et ve tırnak gibiyiz. Çanakkale’yi anlatamadık ve bizi birbirimize düşürdüler. Burayı vatan kılanları unutmayalım. Kimi anarsan o senin yanındadır. Deprem bölgesinde ’Allahuekber’ diyorlar. Birileri rahatsız oluyor. Yaradan bizim yanımızda olacak. Peygamber efendimiz bizim yanımızda olacak. Biz oraya ezanımız için gittik. Bayrağımız için gittik. Şimdi bundan rahatsızlık duyanlar bu ülkede konuşuyor. Bunlar kimin torunu. Ben anlamıyorum. Kim bıraktı gitti. Neden rahatsızlar. Felaketin yaşandığı dönemde münazara edilen konuya bak” diye konuştu.
Türk milletinin en yıkıldığı dönemde dirilişi yaşadığını anlatan Şimşirgil, “Yeniden doğarız. Küllerinden doğmak diyorlar ya, geriye doğru gittiğinizde bizim kadar tarihi büyük, yüce, güçlü bir millet gösterilemez. Ne kadar tarihimizle övünsek gururlansak azdır. Ama bunu da iyi bilmek lazım. Tarihi bilmediğiniz zaman tarih sizi çöp sepetine atıyor. Geçmişten ders alacak insan ders çıkaracak. Onun içinde bize tarihi bilmememiz, tarihimizi kötü göstermek için, tarihimizi yanlış göstermek için özellikle 150 yıldır müthiş çalışmalar yapıldı. Hala yapılıyor. Hala bunlarla uğraşıyoruz. Bize öğretilen tarih, tarih değil. Böyle bir tarih yok. Sahaya inerek konuşan insan çok çok az. Ötekiler konuşuyor. Ötekiler rahat. İlkokuldan beri kafalarını doldurmuşlar. Abdülhamid Han’ı ’Kızıl Sultan’ diye okumuşum. Vahdettin Han’ı hain diye okumuşum. ’Şu padişahlar içki meclisinden kalkmazdı. Şu padişahlar handan gelmezdi. Şu padişah deliydi. Şu padişah saraydan çıkmazdı. Onların söylediği böyle bir devlet 600 seneyi bırakın 6 sene ayakta kalmazdı’ deniyor. Geriye dönüyorsunuz bambaşka bir tarih çıkıyor karşımıza. Ama onu görmüyor, göstermiyor, anlatmıyorlar. Millet böyle bir ecdada küfredecek ve biz onlara cevap veremeyeceğiz. En kötüsü bu” şeklinde konuştu.
Türk milletinin üzerinde çok büyük oyunlar oynandığını vurgulayan Şimşirgil, “Bu oyunların en önemli şeyi tarih ve din ilmi üzerinde oynanıyor. Bizim tarihimizin son bin yılına bakarsak İslam tarihi. Avrupa’da Müslüman olmuş deyince hiç kimse Müslüman olmuş demiyor. Türk olmuş diyor. Bu millet İslamiyet ile et ve tırnak oldu. Türkler hiçbir zaman ırkçılığı kullanmadı. Biz sadece Türk’ü idare eden, sadece Türklere hitap eden bir millet değiliz. Cenabı hak bu millete İslam’ın kılıcını verdi ve dünyaya hükmet dedi. Dünyaya İslam’ı anlat dedi. Osman Gazi neyse Abdülhamid Han oydu. Osman Gazi neyse Vahdettin Han oydu. Abdülhamid Han tahttan indirildiğinde bir mason Şeyhülislam oldu. Ben Osmanlı devletinin yıkılış tarihini 1906 derim. Elimizden gitti” ifadelerini kullandı.
“Biz kartal gibiydik, bu milleti 100 yıl tavuk gibi yaşattılar”
Tarihçi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu ise kartal gibi olan milleti 100 yıl tavuk gibi yaşattıklarını söyledi. Dünya 4 çağdan oluştuğunu hatırlatan Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, “Değerlendirmelere göre Yakın çağ devam ediyor. Dört çağı onlar söylemese de değiştiren biziz. Dünya tarihine, dünya tarihi boyunca damga vurduk. Onların söylemine göre İlk Çağ yazının bulunmasıyla başlar. Bu söylemi kabul etmiyorum. Yazı Adem (Aleyhisselam) ile başlar. Bize putperest bir tarih öğrettiler. Roma’nın ikiye ayrılmasıyla biter. Roma neden ikiye ayrıldı. Bütün tarihçiler bilir. Balamir liderliğinde onları Kavimler göçüne sebebiyet vermesiyle kim sen, biz. Ama tavuk dediler bize 100 yıldır. Ortaçağ’a girdik. Orta çağı nasıl kapattık. Doğu Roma’nın yıkılışıyla. Doğu Roma kendiliğinden mi yıkıldı. İstanbul’un fethiyle. Dünya tarihinden bahsediyoruz. Ama tavuk gibi yaşattılar bizi” diye konuştu.
“Osmanlı tarihinden bahsederken geçmişe takılıp kalma diyorlar” diyen Prof. Dr. Sofuoğlu, “Bu oyunu hep yapıyorlar. Bu oyun değiştirme taktiğidir. Bu günden değiştirme taktiğidir.
Depremden bahsediyorsunuz. Tamam depremden bahsediyoruz ama yangınlar diyorlar. Yangınlar değil depremi konuşuyoruz şuanda. Niye gündemi değiştiriyorsun. Sürekli gündemi değiştiriyorlar. Osmanlıdan bahsedeceğiz. Lafı ağzımıza tıkıyorlar. Kim gibiler? Bizim gibiler. Bizde susuyoruz. Osmanlıyı neden karalıyorsun çünkü art niyet var. Konuşanlarda değil, aktaranlarda. Osmanlı tarihini bizim elimizden çekip aldılar. Geçmişe takılmayalım dediler bizde bu cümleye avlandık. Önce Osmanlı’nın başarısını anlatalım. Akdeniz bizim gölümüzdü. 4’te 3’ü bizimdi. Bugün bizim karalarımızla çevrili Marmara bile bizim gölümüz değil. Dört tarafında Türk toprakları var. Neden değil, çünkü Montrö ile sınırlama var. Karadeniz gölün, Kızıldeniz gölün, Basra önemli bir kısmıyla bizim, Akdeniz’in 4’ü senin. Osmanlı akıncıları Avrupa’yı baştan başa çiğnediler. Osmanlı Türk tarihinin zirvesidir. Diğer devletlerimizde süperdi bizim. Bunu nasıl yok sayabiliyorsunuz. Bu ihanettir. Osmanlıya muhteşem demezsen taraflısın. Osmanlı düşmanısın. Çünkü bu zaferin bir daha örneği olmadı. Osmanlıdan niye övgüyle bahsedilmiyor çünkü kartaldı tavuk gibi yetişti. Osmanlı 200 yılda yıkıldığı söyleniyor. Bu bir yalan. Osmanlı son 6 yılda yıkıldı. Osmanlı batıya ayak uyduramadı diyorlar buda yalan. Biz savaş kaybedecek bir millet değiliz. Osmanlı ihanetlerle gitti” ifadelerini kullandı.
Yeniden dirilmenin zamanı geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Sofuoğlu, “Daha öncede söyledim. 100 yıl bizi tavuk gibi yaşattılar biz kartal gibiydik. Hepimiz kartalız. Başka milletleri aşağılamak için söylemiyorum. Batı ileri biz geriyiz diyen varsın tavuk olsun. Biz kartalız. Kartal gibi davranırsak ona göre yaşarız. Fakat 100 yıldır kötü bir dönem geçirdik. Yeniden dirilmenin zamanı. ’Batılılar güçlü bizi ezerler’ diyorlar. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak girdiğimiz her dış savaşta girdiğimiz yerden çıkmadık. Çıkartmaya çalıştılar çıkaramadılar. Bizle savaşamadılar. Savaşsalar zaten bitirirlerdi. Yaptıkları en kolay iş bizi birbirimizle savaştırmaktı. Bunu yaptılar. Şimdi yapamıyorlar. Kartalız kartal olduğumuzu hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
Paneli Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Cemil Çağlar, AK Parti Çorum İl Başkanı Av. Yusuf Ahlatcı, Düvenci Belediye Başkanı Necmettin Yalçın ve davetliler izledi. Program sonunda Başkan Aşgın, panelistlere hediye takdim etti.