TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda, tarımsal üretim ve ormanlara ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin görüşmelerine başlandı.
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu, AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç başkanlığında toplandı. Komisyona, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubeki Gizligider de katıldı. Teklifin ilk imza sahipleri AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ve AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, komisyona sunum yaptı. Minsolmaz, tarımsal üretimin özellikle iklim değişikliğinden ciddi etkilendiğini, son yıllarda gıdaya talebin artmasının da doğal kaynaklar ve üretimin planlanmasını zaruri hale getirdiğini kaydetti. Bu nedenle kaynakların verimli kullanılması ve bu doğrultuda yasal düzenlemeler yapılmasının hem üretici hem de üretimin korunması açısından elzem olduğunu söyledi.
Tarımın, milli güvenlik meselesi olduğunu belirten AK Parti'li Minsolmaz, gıda ve tarım alanında Türkiye için risk teşkil eden sorunların ortadan kaldırılması, halkın refah seviyesinin artırılması için proje ve programların eş güdümlü olarak çalıştırılması gerektiğini vurguladı. Minsolmaz, teklifin ilaç etken amaçlı kenevir üretimine ilişkin düzenleme içerdiğini, tarımsal üretimin planlanması için de Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan üretim öncesi izin alınmasını, sözleşmeli üretim modelinin üreticiler lehine geliştirilerek yaygınlaştırılmasını, atıl kalan tarım arazilerinin kiralanarak üretime kazandırılması, çiftçilere daha yaygın destek sistemlerinin oluşturulmasının yanı sıra at yarışları ve ormanla ilgili düzenlemelerin olduğunu aktardı.
AK Parti'li Şeker ise orman alanlarına izinsiz dökülen hafriyatlarla ilgili ağırlaştırılmış cezalar getirileceğine dikkat çekti. Şeker, teklifte orman köylerinde ormanlarda çalışanların sigortalı olmasına ilişkin de ilave desteklerin öngörüldüğünü söyledi.
'ÜRETİMİN PLANLANMASI ZORUNLULUK'
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Gizligider, tarım ve orman sektörünü yeni bir vizyonla geleceğe hazırlamaya gayret ettiklerini kaydederek, "2050 yılında kullanılabilir su potansiyeli birçok etken sebebiyle yüzde 25 azalacak. Yıllık su ihtiyacı ise yüzde 55 artacak. Ülkemiz, su stresi altında bir ülke. Suyu esas alan bir üretim planlaması yapılması zorunluluk haline geldi. Halihazırda ülkemizde kullanılan suyun yüzde 73'ü tarımsal faaliyetlerde kullanılıyor. Üretimin planlanması artık bir zorunluluktur. Çiftçilerimizin de en temel beklentisi geleceği görebilmek ve planlayabilmektir" dedi.
'ÜRETİCİLER İÇİN PAZARLAMA SORUNU YARATMAYACAK'
Ürün desenine uygun olmayan üretim faaliyetlerinin, bugüne kadar çeşitli sorunlara yol açtığına işaret eden Gizligider, "Yer altı suları kullanılarak yapılan üretim sonucunda obrukların sayısı günden güne artmakta. Depremi yaşadığımız bu günlerde bir tehlikeye dikkat çekmek isterim. Obrukların sayısının bu kadar artması, artık yerleşim yerlerini de tehlikeye sokan gündem olarak önümüze çıkıyor. Bugün fay hatları haritasının yanı sıra kuraklık haritasını da yakından takip ediyor, bu doğrultuda yeni politikalar geliştirmeye gayret ediyoruz. Bu kapsamda planlı üretimi yaygınlaştıracağız. Sözleşmeli üretimi de geliştirmek istiyoruz. Bu kapsamda üreticilerimiz açısından pazarlama sorunu yaratmayacak, tüketicilerimiz açısında da fahiş fiyat artışlarının önüne geçmek istiyoruz. Sözleşmeli üretimin gelişmesiyle üreticilerimizin her sene 'Ürünüm acaba bu sene para edecek mi' sorusuna artık son vermek istiyoruz" diye konuştu.
Teklifin geneli üzerindeki görüşmelere devam ediliyor.