TOPLU Konut İdaresi Başkanı Ömer Bulut, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binaların arasında TOKİ eliyle yapılan binaların olmadığını söyledi.
Bulut, yatay mimarinin, temel sisteminin ve taşıyıcı elamanların önemine vurgu yaparak, "Tünel kalıp sistemi, taşıyıcı elemanlarının fazlalığı sebebiyle yapıyı depreme karşı daha dayanıklı hale getiriyor" dedi.
TOKİ Başkanı Bulut, TOKİ’nin önceliğinin yatay mimari olduğunu belirtti. Bulut, bina temellerine gelen yükün azaltılmasının önemine dikkat çekerek, "Tünel kalıp dediğimiz sistemi ilgili inşaatlarda ağırlıklı olarak kullanıyoruz. Bunun yanında konvansiyonel dediğimiz çerçeve sistemi kolon, kiriş sisteminin de kullanıldığı yerler var. Tünel kalıp sisteminde de çerçeve sisteminde de radye temelden vazgeçmiyoruz. İnsanlarımız soruyor; ‘Binalarımız radye temelli mi’, binanın tamamı radye temelli olabilir. Temelden sonra ki taşıyıcı elemanlarda en az temel kadar önemli" dedi.
'BETONDAN ALINAN NUMUNELER ÇOK ÖNEMLİ'
Betonlardan alınan numunelerin önemini vurgulayan Bulut, "Burada kullandığımız C25 betonu mukavemeti sağlayacak, hangi oranda neyin kullanılacağını belirten adeta reçete gibi bir karışım dizaynımız var. Betonda santralde hazırlandıktan sonra buraya getirilmesi, yerine yerleştirildikten sonra uygun vibrasyonu yapılmış mı, ona bakılıyor. Dolasıyla da o işlemi de usulüne uygun yapma suretiyle döküm esnasında da döktüğümüz betondan da numune almak suretiyle 20’lik küpler şeklinde numuneler alıp bir gün saklıyoruz. Çünkü siz taşımaya kalktığınız zaman ilk fizibilitesini almadan örselenmiş hale gelir. O ilk günün sonunda laboratuvara gönderiyoruz. Laboratuvarda bizim dışımızda tamamen bakanlığımız tarafından lisans almış bu laboratuvarlar onları 7 gün süreyle bekletiyor. Bir kısım numuneleri 7'nci günde kırmak üzere, bir kısım numuneleri de 28 günde kırmak suretiyle gerçek dayanımda olup olmadığını test ediyor. Bugüne kadar burada herhangi bir problem yaşamadık; ama yaşarsak ne yapıyoruz; hangi numune hangi kattan alındı, içerisinde çipli beton dediğimiz artık hangi tabliyede, perdede dökülmüş biliniyor zaten. Eğer bir durum varsa hemen orada gerekirse kırmak suretiyle orayı yeniden yapıyoruz" diye konuştu.
'BU SİSTEM YAYGINLAŞTI'
Konvansiyonel teknikle oluşturulan yapılarda kalıpların sökümünün zaman alacağını belirten Bulut, tünel kalıp sisteminin tercih edilmesinin, yapımdan sonraki aşamalarda da ekibe büyük kolaylık sağlayacağını kaydetti. Sistemin avantajlarını anlatan Bulut, "Sistem, sadece depreme karşı dayanıklı olan bir sistem değil. Sistem, o binaların cepheleriyle ilgili daha sonra da yaptığınız çalışmalarda kolaylıklar sağlayacaktır. Tünel kalıp sistemi, taşıyıcı elemanlarının fazlalığı sebebiyle yapıyı depreme karşı daha dayanıklı hale getiriyor. Bir ayak numaramız var bizim, yükümüzü zemine aktaran yapılar bunlar. Eğer normal ayakkabı ile yürürseniz, zamanla batarsınız. Bunu da öyle düşünün. Eskiden her kolonun yani taşıyıcı elemanın altına gelecek şekilde tekil temel yapıları yapılırdı. Daha sonra araları taşıyıcı olmadığından doldurulurdu. Böyle olduğunda, bir kolon yükü transfer edilirken, sadece kendi bölgesine transfer ettiğinden dolayı o kolonun temelinde hasar meydana geldiği zaman bina stabilizesini kaybedebiliyordu. Onun için bu sistem yaygınlaştı artık" dedi.
'TAŞIYICI ELEMANLAR BÜYÜK ÖNEME SAHİP'
Bulut, bütün temellerin artık radye temele döndüğünü kaydederek, "Tünel kalıp sistemini kullanmayıp konvansiyonel yapıyı tercih eden ve radye temel yapmayan kalmadı. Çünkü bütün temeller artık radye temele dönmüş durumda. Ancak, sadece yeterli olan sadece radye temel değil. Radye temel, temelle zemin arasındaki uyumu sağlayan sistemdir. Onun üzerindeki taşıyıcı elemanlar o yükü radyeye aktarıyor, yani taşıyıcı elemanlar da çok önemli. Sadece radye temel üzerine oturuyor olması 'depreme karşı güvenlidir' anlamına gelmiyor" diye konuştu.