KARASU: UYARILARIM DİKKATE ALINMADI
Tutuklu kaldıktan sora itiraz üzerine tahliye edilen TCDD 1'inci Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Mümin Karasu, ilk kez hakim karşısına çıkarak savunma yaptı.
Karasu yaklaşık 3 saat süren savunmasında iddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Ben yol müdürü değilim, servis müdürüyüm. Bana istinat edilen suçlar benim görevim dahilimde olan işler değil. Benim hakkımda iddianamede bulunan suçları kabul etmiyorum. İddianamede ben hedef gösterilmek istendim. Kazada bölge müdürü, demir yolu bakım müdürleri, alt yapı, üst yapı şube müdürleri ve alt yapı ekipleri bu kaza da taraf olması gerekiyor. Ben yaptığım turne denetimlerinde gördüğüm olumsuzlukları görevlilere bildirdim. Ama benim uyarılarım dikkate alınmadı. Senede iki tane turne denetim görevim vardı. Bunları hiç aksatmıyordum. Bunları özellikle yazdan çıkarken ve kışa girerken yapıyordum. Olayın yaşandığı günden 10 gün önce de turne görevimi yerine getirmiştim. Alt yapı, üst yapı denetimleri daire başkanlığının yetkisindeydi. Bölgenin inisiyatif alarak çalışma yapması mümkün değildi. Olaydan sonra menfezde bazı çalışmalar yapılmış, bunlar herhangi bir mühendislik çalışması değil. Bu çalışmaların neden yapıldığını bilmiyorum. Bölge müdürleri gece bölgede nöbetçi ekipleri bırakması gerekiyordu. Kazanın olduğu gün nöbetçi bir ekip bırakılmamış. Kaza ile ilgili olarak TCDD daire başkanlığı olaya gerekli hassasiyeti göstermemiştir. Ben üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum."
BÖLGE MÜDÜRÜ ASLAN: KAZANIN OLDUĞU YERLE İLGİLİ BANA SORUN İLETİLMEDİ
Duruşmada, sanıkların savunmaları alındı. TCDD 1’inci Bölge Müdürü Nihat Aslan, savunmasında kurumdaki görevinin servisler arasındaki koordinasyonu sağlamak olduğunu söyledi. Aslan, "Meteoroloji ile herhangi bir protokol yapmak benim yetkimde değildi bunu genel müdürlük yapabilir. Ben bununla suçlanıyorum ama bu benim görevim değil. Benim servislere veya denetimlerine müdahale etmem mümkün değil. Kazanın olduğu yerle ilgili bana önceden iletilen bir sorun yoktu. Onay için bana gelen evrakların hepsini okuyamıyordum, bazılarını hızlıca göz atıp imzalıyordum" dedi.
Bakım servis alanlarından sorumlu müdür yardımcısı Levent Meriçli de hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatını talep etti. Meriçli, üzerine atılı olan suç isnadının, görev yetkisi dışında olduğunu savunarak, "Kazadan sonra kazanın olduğu hatta doğrudan temin yoluyla bakım çalışması yapıldı. 3 ay içerisinde de meteoroloji ile protokol yapıldı. Yağış durumuna göre bizlere bildirim geliyordu. Herhangi bir yağış uyarısına göre ekipler hat üzerinde kontrol yapıyordu. Hat üzerinde kazadan önce 2017 yılında yapılan turne de herhangi bir soruna rastlanmamıştı" ifadelerini kullandı.
MISRA ÖZ: 5 YILDIR ÖLÜP ÖLÜP DİRİLİYORUM
Sanıkların savunmasının ardından kazada ölen Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, söz alarak, iki gün önce oğlunun doğum günü olduğunu ve onun soğuk mezarına sarıldığını anlattı. Öz, şöyle devam etti:
"Sayın heyet, karşınızda ve bizim karşımızda sanıklar şunu söyledi, 'Ben aileleri anlıyorum.' Bizi anlayamaz, anlasaydı 5 yıl susmazdı. Çıkarlardı bütün savunmalarını daha önce de yaparlardı. 'Onu bilmiyorum, bunu bilmiyorum, hatırlamıyorum' diyorlar, bunun hakkında yorum yapmak benim haddime değil. Savcılığın yazdığı iddianamenin üzerinden Devlet Demir Yolları gün gelecek hesap soracaktır diyebiliyorlar. İşlerine geldiklerinde her şeyi çok güzel eleştiriyorlar, savcılığa kafa tutuyorlar, heyetinize kafa tutuyorlar. Bizim acılarımız üzerinden ahkam kesiyorlar. Bizi anladıklarını düşünmüyoruz bile. Bizler burada 5 yıldır adalet arıyoruz. 5 yıldır ölüp, ölüp diriliyorum. Ben buraya serumla geliyorum. Kaç tane operasyon geçirdim, kaç tane operasyon geçireceğim. Buradaki insanların sağlık sorunlarının hiçbirini bilmiyorsunuz. Bu kadar basit değil, bu kadar kolay değil. Gördüğünüz bir şey varsa söyleyeceksiniz, size ahkam kesin demiyoruz. Suçlu atfında bulunun demiyoruz, mahkeme heyetinin işine de karışın demiyoruz. Ama gördüklerinizi anlatın diyoruz. Çok güzel bir şekilde savcılığa da tehdit savurdunuz. Hakimlerin işlerine de karıştınız. Acılarımızı da anladınız. İşinize geldi hatırlamıyorum da dediniz. Zaten birisi hatırlamıyorum dedi. Siz bizi anlayamazsınız. Siz insan öldürdüğünüzün bile farkında değilsiniz. Evladımın katillerisiniz, ortaklarısınız. Bu acıları çekmek reva mı? 40 gün içeride kalamadınız. Heyet karar veriyor, her zaman için Türk milleti adına gereğini düşünülüyor ne yazık ki gereği yapılmıyor. Bir gün sakladığınız, isimlerini söyleyemediğiniz kişiler yargı karşısına çıkacak."
GERGİNLİK YAŞANDI
Mahkeme heyetinin karar vermek için ara verdiği sırada arbede yaşandı. İddiaya göre, bir sanık avukat ile aileler arasında tartışma yaşandı. Ailelerin sert tepki göstermesi üzerine yaşanan gerginlik, polis ekiplerinin müdahalesiyle sona erdi.
Mahkeme heyeti, kaza sonrası TCDD ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol ile TCDD'nin kazadan önce bölgede teknik inceleme yapılıp yapılmadığını öğrenmek için müzekkere yazısı yazılmasına karar verip, duruşmayı 21 Mart'a ertelenmesine karar verdi.