Türkiye’nin ilk ihracat odaklı, dijital ve yeşil organize sanayi bölgesi olan Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), Amerika ve Avrupa pazarlarına yönelik ortak satış stratejileri geliştirerek hem karlılığı hem de ciroyu artırmak amacıyla önemli bir çalıştay düzenledi. Mersin’deki bir otelde düzenlenen çalıştaya TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta, yönetim kurulu üyeleri, TÜİOSB yatırımcıları, yatırımcı şirketlerin yöneticileri, ihracat ve IT departmanları çalışanları, Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Yönetim Kurulu üyeleri ile bazı şirket temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta, interaktif olarak gerçekleştirilen çalıştayın açılışında yaptığı konuşmasında, TÜİOSB’de yürütülen altyapı inşaat çalışmaları, fabrika inşaat projeleri ve hedeflerle ilgili video görüntüleri eşliğinde bilgiler verdi. İnşaat sahasında kazı ve kontrollü dolgu imalatlarının gerçekleştirildiğini, parsellere ulaşım sağlayan yolların yapıldığını kaydeden Akyürek Balta, elektrik, su ve kanalizasyon gibi altyapı yatırımlarına başlanabilecek duruma gelindiğini belirtti.
“Altyapı yatırımları için Dünya Bankası’ndan 278 milyon liralık fon kullanacağız”
TÜİOSB’nin Dünya Bankası fonundan destek almaya layık görüldüğünü anımsatan Akyürek Balta, bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı onay sürecinin de tamamlandığını açıkladı. Akyürek Balta, “Dünya Bankası’ndan kullanacağımız fonun 136 milyon liralık kısmının onay sürecinin tamamlandığını geçtiğimiz ay duyurmuştuk. Son olarak yaptığımız revize planlamalarımızla birlikte bu rakam 278 milyon liraya çıkmış oldu. Dünya Bankası’ndan sağlanan 278 milyon liralık bu bütçe, TÜİOSB’nin altyapı projelerindeki tüm sürdürülebilirlik hedeflerini yerine getirmesini sağlayacaktır. Hepimize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
“Tarımsal üretim ve gıda milli güvenlik meselesidir”
TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta, Covid-19 salgınının başladığı günlerde tarımsal üretim ve gıda tedarikinde yaşanan sorunların artarak devam edeceğini öngördüklerini ve bunun için de tarımsal üretim ve gıda tedarikinin bir milli güvenlik meselesi olduğuna dikkat çektiklerini hatırlatarak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ile devam eden sürecin bu önemi daha da artırdığını vurguladı. Akyürek Balta, "Geldiğimiz noktada sürdürülebilir gıda güvenliğinin ulusal güvenlik meselesi olduğunu herkes kabul ediyor. Artık tarım ve gıda sektöründe elde edilen ürünlerin sağlıklı, ucuz ve güvenilir olması temel amacını arz ve tedarik boyutunda sürdürülebilir kılmak zorundayız" diye konuştu.
ABD, İngiltere, Çin, Rusya ve Avrupa Birliği başta olmak üzere dünyada söz sahibi ülkelerin gıda güvenliğini en öncelikli konular arasında değerlendirdiğini, ek tedbir ve destekleri uygulamaya koyduklarını belirten Akyürek Balta, şunları söyledi:
“Ülkemizde tohum bankaları, verimli tarım uygulamaları, dijital tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, tarım alanlarının korunması, genişletilmesi ve israfın önlenmesi gibi önemli uygulamaları hızla devreye alıyor. İhtiyaç duyulan ürünlerin yerli kaynaklardan karşılanmasını hedefliyor. Çünkü pandemi döneminde dünyanın birçok ülkesinin, alınan ürünlerin lojistiğini sağlayamadığına hatta parayla dahi ürün alamadığına şahit olduk. Türkiye olarak kendi kendine yetebilen bir ülke olmak zorundayız. Bunun için de üretim imkan ve kabiliyetimizi en üst düzeye çıkartmak, gıda üretiminde de mümkün olan en ileri teknolojiyi kullanmak durumundayız. Bizler TÜİOSB’yi bunun için kurduk. Çukurova’nın bereketli topraklarından elde edilen ürünleri ileri teknoloji ile işleyerek yüksek katma değerli ürünler haline getireceğiz.”
“Dijital tarım istasyonları kuracağız”
TÜİOSB’de faaliyet gösterecek firmaların ürünleri Çukurova bölgesinden tedarik edeceğini, ithalata dayalı bir ihracat modeli istemediklerini vurgulayan Başkan Akyürek Balta, üretimde izlenebilirliği sağlamak üzere dijital tarım istasyonları kuracaklarını belirtti. Akyürek Balta, şunları kaydetti: “Dijital tarım istasyonları, her biri birer milyon metrekarelik üretim sahasına destek verecek şekilde çalışacak. Bu istasyonlar, hava tahminlerinden Akdeniz meyve sineğinin popülasyonunun ölçümüne kadar birçok avantaj getiriyor. Üreticilere ne zaman ilaç kullanacağı, ne zaman sulama yapacağı konusunda destek veriyor. Pestisit kalıntısı olmadan organik ürünlere ulaşmamızın yolu da artık yine teknolojiden geçiyor. Biz de bunu mümkün olduğunca çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Çiftçilerimiz organik ürünleri sözleşmeli tarım modelinde istediğimiz bütün koşulları sağlayarak bize temin edecekler. Bunun yanında ihtiyaç duyduğumuz ürünlerin üretimi noktasında bölgede üretim danışmanlığı desteği de verebileceğiz. Bu projede ürün takip sistemimiz de olacak. Bölgedeki tüm yatırımcılarımızın, kendi ham maddelerini talep etmek adına bu sistemin içerisine girmek isteyeceklerini düşünüyoruz. Tarladan çatala dijital değer zinciri ve sözleşmeli tarımla ham maddeyi temin edeceğiz. Kendi laboratuvarlarımızda ürünleri analiz edip yatırımcılarımızın fabrikalarında işlemeye başlamalarını sağlayacağız. Tarladan gelen ürün, test laboratuvarlarımızdan geçtikten sonra dijital alt yapısı olan fabrikalarımızda işlenerek pakete girene kadar olan tüm süreçlerinin dijital yolculuğunun QR koda işlendiği bir sertifika sistemi olan ’DigiGreenFoodValley’ markamızı oluşturduk. Bu sertifika sayesinde her bir yatırımcımızın güçlü olduğu ürünlerle, güçlü olduğu pazarları ortak lojistik merkezimiz sayesinde bir platformda bir araya getirerek ihracattaki payımızı çok daha artıracağız."
“Ortak lojistik merkezi ile maliyetlerimizi azaltıp pazar gücümüzü artıracağız”
TÜİOSB’deki yatırımcıların maliyetlerini azaltmak ve uluslararası pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirmek üzere Ortak Lojistik Merkezi projesini hayata geçirdiklerini anlatan Gül Akyürek Balta, “İhracatçı olarak hepimizin bugün en büyük sorunlarından bir tanesi de maalesef lojistik maliyetlerdir. Biz TÜİOSB’de bu maliyetleri minimize etmek için çalışıyoruz. Bunun için kurduğumuz Ortak Lojistik Merkezimizi aynı zamanda bir ortak satış stratejisi olarak hayata geçiriyoruz. Ortak Lojistik Merkezi’mizde bugün hepimizin sıkıntı yaşadığı yeni pazarlara girerken güç birliğinin getireceği büyüklüklere daha güçlü bir şekilde bu pazarlarda yerimizi almak istiyoruz. Kümeyle hep birlikte güç birliği yaparak dünya pazarlarından nasıl daha fazla pay alabiliriz, uzun zamandır bunu tartışıyoruz. Bunun için birbirinden ayrılmaz iki konu haline gelen dijital ve pazarlamayı birlikte gerçekleştirmek zorundayız. Biz bunun için tüm yatırımcılarımızın kendi alanlarında dijital dönüşümlerini sağlamak üzere gerekli adımları attık. Amacımız dijital altyapılarımızı oluşturarak hem bu dijital pazarlama yöntemlerimizi anlatıp hem de bu fabrika inşaatlarını yapmadan önce hedef pazarlarımız konusunda sağlam temeller üzerinde güçlü bir yapı kurmak. Bunun için bu tür çalıştay, toplantı gibi etkinliklerimizi arttırarak sürdüreceğiz" dedi.
"Yatırımcılarımızın tüm ihtiyaçlarını sanayici vizyonuyla hayata geçiriyoruz"
“Mevcut pazarlarımızda güçlenirken, yeni pazarlar elde etmek için çalışacak ve bunların yanı sıra birbirimizin pazarlarından nasıl faydalanırız? Bunları hep beraber masaya yatıracağız" diyen Akyürek Balta, şöyle devam etti:
"Aslında TÜİOSB olarak kendi merkezimizde de bir teknopark olmasını arzu ediyoruz. Fiziki yapıları yaparız. Önemli olan önce binaların içini dolduracak insan kaynağının bir araya getirilmesi ve projelerini hayata geçmek üzere hazır olmasıdır. Yatırımcılarımız fabrikalarını TÜİOSB’de kurmadan önce kendi dijital olgunluklarını belirli seviyelere getirmelerini istiyoruz. Planlamadan da bu işlerin hiçbiri hayata geçmez. Hem finansmana erişim hem de yatırımcının tüm ihtiyaçlarına destek olmak için biz projelerimizi bir sanayici vizyonuyla yapıyoruz. Biz ölçmeden, tartmadan biçemeyiz. Sizlerle birlikte danışmanlık ve uygulama merkezimizden birçok ortak kullanılacak alanlara kadar projeler gerçekleştiriyoruz. Fabrikaların dijital ikizleri, dünyada gıda alanında en yeni teknolojileri nasıl ayağınıza getirebiliriz, size daha fazlasını nasıl sunabiliriz daha fazla yatırımı nasıl yapabiliriz? Bunun için çalışıyoruz. TÜİOSB olarak yeşil fabrikalarımızın kuruluşuna kadar tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir merkez ve bizim yönetim üssü olmayı arzu ediyoruz. Türkiye’nin ihracat odaklı ilk dijital ve yeşil OSB’si olarak biz, gelecek 50 yılın üretim ve pazarlama üssü olmayı hedefliyoruz. Ülkemizde tarımın sanayileşmesini ve daha fazla ihracata kazandırılmasını sağlayacağız. İnşallah çok yakında tüm bu konuştuklarımızı tek tek fiziki olarak hayata geçireceğiz."
Başkan Akyürek Balta’nın konuşmasının ardından Google Business Development Akredite Şirketi’nden Can Akalın ’Dijital Pazarlama Nedir’, Küre Danışmanlık Taşımacılık Turizm ve Dış Ticaret Limited Şirketinden Alpay Özgüç de ’Dış Ticaret Temel Stratejileri, Ürün Stratejileri ve Pazara Giriş Stratejileri Araçları, Dış Ticarette Pazar Araştırmaları’ ve Omnitek Genel Müdürü Muammer Uysal da telekomünikasyon konularında sunumlar yaptılar.
Çalıştay, karşılıklı görüş alışverişi ve soru cevaplarla tamamlandı.