Kaynağını Bulgaristan’dan alan Tunca Nehri’ndeki su seviyesinde, hem havzasındaki hem de Edirne’deki yağışların azlığı nedeniyle düşüş yaşanıyor. Nehrin geçen ay saniyede 14 metreküpe kadar çıkan debisi, 6 metreküp/saniyeye kadar düştü. Su seviyesinin düşmesine bağlı olarak nehir yatağında kum adacıkları oluştu, çöpler gün yüzüne çıktı ve yüzeyi yosunlarla kaplandı. Bu durum canlıları da olumsuz etkiliyor. Azalan su seviyesine bağlı olarak hem daha az yaşam alanı hem de daha az oksijen kalıyor.
Otomobil lastiği, plastik atıklar ve çöpler görenleri şaşırtıyor
Hava sıcaklığının 35 derecinin üstünde seyrettiği Edirne’de nehir debileri de düşmeye devam ediyor. Her geçen gün su seviyesi biraz daha azalan Tunca Nehri’nde oluşan manzara ise, bölgedeki esnafı ve vatandaşları hem şaşırtıyor hem de rahatsız ediyor. Tunca Nehri’nin dibi görmesiyle birlikte suyun içerisinde yer alan otomobil lastiği, plastik atıklar ve çöpler görenleri şaşırtıyor.
"Bu görüntüler Edirne’mize yakışmıyor"
Nehirde oluşan manzara, bölgedeki esnafı ve vatandaşları rahatsız ediyor. Çok sayıda turistin akın ettiği bölgedeki işletme sahipleri, Tunca Nehrinin DSİ ekipleri tarafından, çevresinin ise Edirne Belediyesi görevlileri tarafından bir an önce temizlenmesini talep etti.
Nehir kıyısında restoran işleten Selahattin Kaya, "Sultanlar ve festivaller şehri Edirne’mize Tunca Nehri’nin bu görsel kirliliği maalesef yakışmıyor" dedi. Bölge halkına seslenen Kaya, "Kuraklık var, su gelmiyor ama bu çöp atmamız için bir neden değil. Lütfen çöplerimizi de nehirlerimize atmayalım" dedi.
"DSİ’nin bir temizleme mekanizması yok"
Uzun yıllardır çevre konusunda her alanda çalışmalar yaptıklarını söyleyen Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, "Yeşil alanlar, nehirler ve meralar konusunda değerli çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. İklim değişikliğine bağlı olarak nehirlerimiz kuruyor. Nehir kuruyunca üzerinde nehir dibini koruyan nilüferler ve sazlıklar oluşuyor. Bilim insanları bu tabakanın kaldırılmasının doğru olmadığını söylüyorlar. Çünkü o bitkiler suyun azalmasına bağlı dengeyi korumak için oluşuyor. Fakat nehir kıyısında yapılan piknik sonrası bırakılan çöpler nehirdeki sazlıklara takılıyor ve çirkin görüntü oluşuyor. DSİ’nin bir temizleme mekanizması yok. Bu nedenle çevre ve doğa dostu insanlar bizzat nehre girerek temizlik yapıyorlar" ifadelerine yer verdi.
"Onları göreve çağırıyorum"
Nehirde ve etrafında oluşan kirliliğin kaynağından kesilmesi gerektiğine vurgu yaparak, belediyenin görevinin yapmadığını da ifade eden Eren, "Çöplerin düzenli toplanması lazım. Bunun için kurulmuş mekanizmalar var. Her gün temizlik yapılabilir. Çok mu zor bir görevlinin gelip buradaki çöpleri nehre karışmadan toplaması. Ya da buraya bir konteynır koyup, araya da küçük çöp kutuları koyup bakım ve temizlik yapılması çok zor değil. Bu basit işlemler yapılsa nehre değişik materyaller karışmayacak. Burada yetki sorunu olabilir ama kurumlar aralarında anlaşabilir. Çöpler nasıl temizlenecek, yetki sorunu nasıl ortadan kalkacak gibi görüşmeler yapılabilir. Bu kadar basit bir konuyu vatandaş çevreyi kirletiyor diye es geçmemek lazım. Bunun için belediye ve devlet su işleri bir araya gelir ve buna bir çözüm arayışına gider. Çöplerin en baştan nehre karışmasını engellemek ve buraları düzenli temizlemek en doğru çözüm gibi görünüyor. Kurumlar nehrimizi ve kıyılarımızı koruyacak. Onların görevi de bu. Onları göreve çağırıyorum. Nehrimizi en doğal haliyle bırakmalarını istiyoruz" şeklinde açıklamada bulundu.