TUNCELİ´de hayvanseverler ve sivil toplum kuruluşları, kentte son bir ayda 2 yaban keçisinin öldürülmesi ile avcıların yurt dışından gelip domuz avlamısını, Valilik binası önünde protesto etti.
Protestoda, kent genelinde avcılığın yasaklaması ve denetimlerin artırılması talep edildi.
Tunceli, vaşak, yaban keçisi, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu, ur kekliği, çengel boynuzlu dağ keçisi ve ayı gibi daha birçok canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Yaban hayatı zenginliyle ön plana çıkan kentte, son bir ayda kaçak avcılar tarafından, Dünya Doğa Koruma Birliği'nce (IUCN) yayımlanan 'Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Listesi'nde bulunan 2 yaban keçisi avlandı. Merkez kırsalında yaban keçisini avlayan avcılar yakalanırken, Pülümür kırsalındakiler ise bulunamadı. Kaçak avcıların yakalanması için ekiplerin saha çalışması sürüyor.
Aralarında siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve hayvanseverlerin bulunduğu bir grup, bugün ellerinde, ‘Avcılık spor değil, cinayettir’ dövizleri taşıyarak Valilik önünde toplanarak kentte yaban keçilerinin öldürülmesi ve yurt dışından sürek avı izni alan avcıların yaban domuzu avlamasına tepki gösterdi.
‘HEP BERABER BÜTÜN CANLILARIN YAŞAM HAKKINI SAVUNALIM, YAŞATALIM’
Grup adına açıklama yapan Nurşat Yeşil, Valilikten kentteki yabancı uyruklu avcıların gönderilmesini ve tüm avcılık faaliyetlerinin yasaklanmasını talep ederek, “Bir süredir ilimizde ‘av’ adı altında yaban hayatına dönük yapılan katliama tanıklık etmekteyiz. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ihale usulleri ile yurt dışından getirilen avcılara her türlü yasal zemin sağlanmakta. Bugün ilimizde yöre halkının kendi köylerine gitmelerine, yerleşmelerine dahi izin verilemezken, doğamızdaki yaban hayatına dönük katliama her türlü imkanların sağlanması bizler tarafından kabul edilemez. BERN sözleşmesine göre çengel boynuzlu dağ keçisi, ur kekliği, yaban keçisi, ayı, keklik, yaban domuzu, vaşak alabalık gibi birçok tür nesli tehlike altında ve koruma altına alınması konusunda listeye alınmıştır. Ancak her yıl coğrafyamızda yaşayan bu canlılara dönük yasal izinlerin verilmesi ve ihalelerle sunulması bizler açısında kabul edilemez. Dersim’de canlıların katledilmesi aynı zamanda yöre halkının inancına, kutsallarına saldırıdır. Dersim’de yaban familyası, Dersimlilerin inançlarında, kutsallarında ve kültürel ritüellerinde doğadaki yaşamın bütünlüğünü oluşturmaktadır. Dersim’de av adı altında yapılan katliam, Dersimlilerin yaşamına, doğasına inancına ve kutsallarına yapılan bir saldırıdır. Hep beraber bütün canlıların yaşam hakkını savunalım, yaşatalım. Dersim’de doğanın ve canlıların katledilmesine dur diyelim. Av spor değil, cinayettir” dedi.
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı açıklamada, basın metninin okunmasının ardından bir araya gelen grup, insan zinciri oluşturarak Tunceli- Elazığ kara yolunda yürüyüş yaptıktan sonra dağıldı.