Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Vatandaşlarımız ve aynı gemide yol aldığımız her biri birbirinden kıymetli mesai arkadaşlarım hepiniz basın açıklamamıza hoşgeldiniz.
Bildiğiniz üzere Cuma akşamı Hastanemiz Bakırçay Üniversitesi Çiğli Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hasta yakınları tarafından adeta bir terör saldırısı gibi hastane çalışanlarına vahşet dolu bir kabus gecesi yaşatıldı. Saat 22.30 sularında bir trafik kazası sonucu hastanemiz acil servisine getirilen vatandaşımız müdahale için resüsitasyon odasına, yani kırmızı alana alınmıştır. Bu sırada trafik kazası geçiren, hala müdahalesi devam eden hastanın yakınları, babalarını görmek istemiştir. Hasta yakınlarına hastane çalışanları tarafından müdahalenin devam ettiği hastayı bu sırada göremeyecekleri, bu durumun hastanın sağlığı için daha fazla tehlikeye yol açacağı söylenmiştir. Bunun üzerine hasta yakınları 9 tane hastane çalışanını darp etmiştir. Darp edilen arkadaşlarımızdan;
bir tanesinin kaburgaları kırıldığını,
bir arkadaşımızın parmakları kırılmış olduğunu,
bir arkadaşımızın burnu kırılmış ve
bir başka arkadaşımızın da kafasına taşla vurulduğundan kafatasında çatlak meydana geldiğini öğrendik ve kendisinin şu an tedavisi devam etmektedir.
Artık sağlıktaki şiddet, şiddet olmaktan çıkmış resmen şehir eşkiyalığı ve bir teröre dönüşmüştür. Maalesef ki zor şartlarda hizmet veren arkadaşlarımızın can güvenlikleri dahi kalmamıştır. Bizler hastaların tedavisini yaparken sürekli acaba arkamızdan kim saldıracak korkusu ile yaşamak istemiyoruz. Sadece işimizi yapıp hastalara şifa dağıtmak istiyoruz. Bizler de insanız. Bizim de anamız, babamız var, bizler ağaç kavuğundan çıkmadık. Ailelerimiz, sevenlerimiz, bekleyenlerimiz var. Kim verecek 9 arkadaşımızın yaşadıklarının hesabını, kim verecek bu 9 arkadaşımızın ailesinin yaşadıklarının hesabını..
Mesleğe başladığımız günden beri gösterdiğimiz özveri, emek fedakarlıklar son iki senedir salgın hastalık sebebi ile kamuoyunun dikkatini çekse de geldiğimiz süreçte malesef ki Hekiminden Hemşiresine, Hizmetlisinden Güvenliğine kadar hiç birimizin can güvenliği kalmamıştır.
Türk Sağlık-Sen olarak her zaman dile getirdiğimiz ”Sağlık da Şiddete Sıfır Toleranslı Alan” uygulaması acilen hayata geçirilmelidir.
En ağır cezalar verilmelidir.
Bu uygulama şu demek oluyor; Herhangi bir sağlık tesisinin içerisinde bir suç işlendiğinde yasalardaki en ağır cezanın hakim takdiri olmadan en ağır şekilde uygulanması, ayrıca şiddet uygulayanlara kamu sağlık hizmeti acil haller dışında belirli bir süre ücretli olmalıdır.
Türk Sağlık Sendikası olarak bu yaşanan olaylarda bakış açımız şudur; Kamu hizmeti veren arkadaşlarımıza bu saldırıyı yapanların teröristten farkı yoktur. Bu canilerin en ağır şekilde cezalandırılması için olayın takipçisi olacağımızı buradan siz değerli basın mensuplarımıza, vatandaşlara ve çalışan arkadaşlarımıza bildiriyoruz. Bu saldırı ile ilgili bakanlığımızın bir an önce harekete geçmesini ve bir daha böyle olayların yaşanmaması için her türlü tedbirin gerekirse özel kanun çıkartılarak, Devletin en yüksek kademesinden başlamak üzere alınmasını istiyoruz.
Basın açıklamamıza katıldığınız için hepinize teşekkür ederiz.