Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nün düzenlediği ”Sanat, Edebiyat ve Müziğin Gözünden Antroposen” temalı panel Türk akademi dünyası ve müzik dünyasında bir ilke imza attı. Türkiye’de sadece Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümünde eğitim-öğretim programına katılan Antroposen dersi 4. Sınıf öğrencileri Manga’nın Antroposen 001 albümünü Manga grubu üyeleri ile akademik bir platformda tartışmaya açtı. Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Nuri Bilgin Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültür ve Edebiyatı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Nesrin Yavaş yaptı.
Egeli gençler tarafından yoğun ilgi gören etkinliğe EÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ayönü, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Silkü, EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Müdürü Prof. Dr. Özge Gülbey Usta, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlik öncesi, Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nün ”Antroposen Çağı’nda Sanat” temalı atık sanat ve fotoğraf sergisinin açılışı da Manga grubu üyeleri Ferman Akgül, Yağmur Sarıgül, Cem Bahtiyar ve Özgür Can Öney tarafından gerçekleştirildi. Serginin ardından panele katılan Türkçe alternatif rock müziğin ödüllü grubu Manga, temasında insanlık ve doğa duyarlılığını temel aldığı ”Antroposen 001” ismini verdikleri beşinci stüdyo albümleri hakkında bilgi verdi.
İnsan Çağı: Antroposen
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Öğretim Üyesi Nesrin Yavaş, katılımcıları ”Antroposen” kavramı hakkında bilgilendirdi. Dr. Yavaş, ”Antroposen, yeryüzü tarihi içinde bulunduğumuz en son jeolojik çağı işaret eder ve insan çağı anlamına gelir. Terimin isim babaları Biyolog Eugene Stormer ve Nobel Ödüllü Kimyager Paul Crutzen’dır. Temelde antroposen kavramı ile iddia edilen; insan türünün teknolojinin aracılığıyla yeryüzünün doğal döngülerini olumsuz anlamda değiştirebilecek kadar etkin bir güç, yerküreyi paylaştığı insan olmayan diğer canlıların sağlığı ve hayatını tehlikeye atacak kadar baskın bir tür, küresel ölçekte ekosistemlere zarar veren bir baş aktöre dönmüş olduğu gerçeğidir. Antroposen’in tanımında insan eylemlerinden kaynaklanan çeşitli çevresel değişimler vardır” diye konuştu.
Sanat, edebiyat ve müziğin insanların duygularına dokunabildiğine dikkat çeken Yavaş, ”Aşırı nüfus artışı, hızlı kentleşmeye bağlı olarak doğanın insan menfaatleri doğrultusunda şekillendirmesi, barajlar, maden çıkarma, plastik gibi doğada çözümü çok zor atıkların üretimi ve tüketimi antroposen çağına girişimize neden olan insan eylemlerinden bazılarıdır. Doğa ve yeryüzü bilimleri zamana ve mekâna yayılmış, algılamakta ve anlamakta zorlandığımız bu küresel tehdidin gerçekliğini bilimsel verilerle ortaya koysa da, insanlık ya inkâr etmekte ya da görmezden gelmektedir. Bilimin dili soyut ve karmaşıktır, sokaktaki insana ulaşamaz. İşte bu noktada sanat, edebiyat ve müzik insanların dünyalarına dokunabilir. Bu bağlamda fotoğraf ve atık sanat sergisi iklim edebiyatının, sinema ve sahne sanatlarının, Manga’nın ‘Antroposen’ albümünün önemi çok büyüktür. Bizlerin ihtiyacı olan şey, hikâye anlatıcılarıdır. İşte bu panel, farklı hikayelerin bir birleşimidir” dedi.
”Antroposene dikkat çekmek için çalıştık”
Antroposen hakkında farkındalık oluşturmak adına faaliyetler gerçekleştirdiklerini ifade eden Manga Grubunun Solisti Ferman Akgül, ”Albümümüze de adını vermiş olduğumuz Antroposen kelimesinin anlamını birçok dinleyicimizin bildiğini düşünüyoruz. Çünkü albümümüzün lansmanını yapacağımız hafta tüm grup üyelerimizle birlikte Antroposen ile ilgili bir sempozyum ve sunum gerçekleştirdik. Bu kelimenin anlamının öğrenilmesine gayret ettik. İnsanlara hem Antroposene bakış açımızı, hem de albüm sırasında yaptığımız çalışmaları anlattık. Ayrıca açıklayıcı bir video hazırladık. Albüm tanıtımına bu şekilde başladığımız için bizi dinleyen, konserlerimize gelen kitlenin Antroposenin farkında olmaları ve bu konudaki bilinci daha geniş kitlelere yaymaları için çaba gösterdik. Dolayısıyla dinleyici kitlemizin bu albümü bilinçli bir şekilde dinlediğini düşünüyoruz. Biz, karşılaştığımız tablodan korktuk ve bu korku da bize ilham verdi. İlhan aldığımız çok şey var; aşk, korku, endişe… Bir yola girdik ve bunu söz-müzik olarak anlatmaya gayret ediyoruz” dedi.
Manga grubu bateristi Özgür Can Öney ise, ”Bu sorunu insanların yaşaması gerekiyor. Savaş olduktan sonra savaşabilme ortaya çıkıyor. Hatta Birinci ve İkinci Dünya Savaşı arasındaki dönemde çok ilginç eserler ortaya çıkıyor. İkinci Dünya Savaşından sonra iki tane dünya savaşı görmüş o jenerasyon, bir başka kuşak ortaya çıkartıyor. Onlar iyice boşluğa düşüyor. O derdi, sıkıntıyı yaşadıktan sonra ona karşı davranıyor. İklimle ve çevre kirliliğiyle alakalı bakıldığında ise, evinde oturan standart bir insan bundan etkilenmediği sürece konu ile ilgili bir aktivizmi ya da sanatsal üretim güdüsü oluşmuyor. Biz, konfor adı altında teknoloji tüketmeye devam ettirdiğimiz sürece, bu sorun da devam edecek. Günün sonunda ‘Bizim neye ihtiyacımız var?’ sorusunu sormak lazım. Ancak bu şekilde sorunun üstesinden gelebiliriz” diye konuştu.