KIRIKKALE'de, üniversite öğrencisi Elif Sinan'ın (24) kalbine aldığı bıçak darbesiyle yaşamını yitirmesine ilişkin davada tutuklu yargılanan sevgilisi Tuğrul Akan (27), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın da katıldığı karar duruşmasında 'kasten öldürme' suçundan indirimsiz müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi Elif Sinan, geçen yıl 4 Ağustos'ta kalbinden bıçaklanmış olarak sevgilisi Tuğrul Akan tarafından hastaneye götürüldü. Elif, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan Tuğrul Akan, sevgilisinin aralarında yaşanan tartışma sonrası bıçağı kalbine saplayarak intihar ettiğini ileri sürdü. Emniyetteki ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Tuğrul Akan hakkında yürütülen soruşturma kapsamında ‘kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Elif'in ölümüne neden olan bıçakta parmak izi bulunan Tuğrul Akan, Kırıkkale 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklandı.
BAKAN YANIK DA DURUŞMAYA KATILDI
Tutuklu yargılanmasına devam edilen Akan, karar duruşmasına Eskişehir'den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile katıldı. Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile tarafların avukatları ve Elif Sinan'ın yakınları da salonda hazır bulundu. Sanık Akan, savunmasında kız arkadaşı olan maktulün, kendisi ayrılmak istediği için intihar ettiğini öne sürdü. Suçsuz olduğunu savunan Akan, beraatını ve tahliyesini talep etti.
YANIK: KASTEN ÖLDÜRMEDEN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ
Bakanlık olarak davaya katılma talepleri daha önce kabul edilen Bakan Derya Yanık, sanık Akan’ın savunmalarının suçtan kurtulmaya dönük olduğunu belirterek cezalandırılmasını talep etti. Yanık, hem somut delillerle olayın oluş biçimi hem de sanığın kendi ifadeleri arasında çelişkiler olduğunu ifade ederek, "Sanık ifadesinde, maktulün ayrılırsak kendisini öldüreceğini ifade ettiğini birkaç beyanında söylüyor. Bu noktadan hareketle de maktulün bıçağı kendisine sapladığı iddiasında. Somut delillerde bıçağın giriş açısından maktul kendi yaptıysa ancak sol elini kullanıyor olması lazım; ama baskın eli sağ eli. Eğer maktulün sanığın iddiasına göre blöf gibi bir iddiası olsa o kadar güçlü bir darbe olmaz. Kaldı ki maktulün boy, kilo özelliklerine baktığımızda kendi gücünü kontrol edemeyecek kadar güçlü birisi olmadığını görüyoruz. Öldürücü bir darbe, kaburga kemiğini kıracak kadar vurulan bir darbe. Maktulün kendisi tarafından olmayacağı çok açık. 'Kasten öldürme' suçundan sanığın cezalandırılmasını istiyoruz" dedi. Mahkeme heyeti, sanığın 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vererek, kararda indirim uygulamadı. Duruşması salonunda bulunan sanık yakınları karara tepki gösterdi.
YANIK: KARAR ADALETİN TESİSİ
Kırıkkale Adliyesi önünde açıklama yapan Bakan Yanık, Elif'in öldürülmesiyle ilgili karar duruşmasına katılarak, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri davalarını takip noktasında hassasiyetlerini bir kez daha göstermek istediklerini belirtti. Yanık, 25 Kasım'ın Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olduğunu da hatırlatarak, "Bu kapsamda da farkındalık çalışmalarının, toplumun kadına yönelik şiddetle mücadeleye sahip çıkmasının ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna da dikkat çekmek, Elif’in ailesinin yanında olmak istedik. Bugün nitekim karar verildi. Sanığın kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına, iyi hal indiriminin de uygulanmamasına sayın mahkeme karar verdi. Biz de kararı adaletin tesisi noktasında değerlendiriyoruz. Temennimiz tabii ki bizim hükumet olarak kadına yönelik şiddetle ilgili temel hareket noktamız, sıfır tolerans. Hiçbir kadının, hiçbir insanın şiddete uğramaması, hele hayat gibi son derece temel insan hakkını kaybetmemesi son derece önemli. Tek bir kadının şiddete maruz kalmadığı zamana kadar mücadelemiz aralıksız devam edecek" dedi.
'BUGÜN ADALET YERİNİ BULDU'
Elif Sinan’ın ablası Zeynep Sinan da "Biz bugün 'adalet yerini buldu' demek için çok büyük bir hukuk mücadelesi verdik. Elime verilen intihar raporu ile çok zor bir 9 aylık süreç geçirdik. Ben canlı kanlı bıraktığım kardeşimin cenazesiyle memleketime gittim. Ben kardeşimin çıkamayan sesi olarak, onun hakkını savunmaya çalıştım. Başından beri şunu söylüyoruz; ‘ben bu davanın kaybedeni olduğum için bu dava açıldı. Benim kardeşim yok ve bir daha da olmayacak. Bundan sonra başka bir Elif’in zarar görmemesi için bu davayı hiç bırakmadık. Elif’in ruhu şad olsun" diye konuştu.