Karadeniz Bölgesi’nde Ünye’de tarihi değerler anlamı taşıyan bakırcılık mesleğinin son ustaları Kaledere Mahallesi Kazancılar Caddesi’nde teknolojinin gelişmesine rağmen ayakta kalmak için mücadele ediyor. Özellikle yeni nesillere mesleğini anlatmaya çalışan 51 yıllık bakır ustası Ahmet Türkmen, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen geleneksel el sanatları hocalığı yaparak Türkiye’nin farklı şehirlerinde mesleğini anlatıyor.
“İlk çıraklığa babamın yanında başladım”
Babasının yanında 6-7 yaşlarında çıraklık olarak bakırcılık mesleğine başladığını ve daha sonra ustalaştığını söyleyen Ahmet Türkmen, “Yıllar önce babamdan dolayı bizde bu mesleğin içinde kaldık. İlkokula başlamadan 6-7 yaşlarımdan beri bu mesleğin içindeyim. Ben ilkokul beşinci sınıfa kadar okudum. Yani babamın yanında hem okudum hem de çalıştım. Çünkü bakırcılık meslek dalında zor bulunan bir meslektir. Biz de o zamanlarda babamızın yanında çıraklık dönemi yaşıyorduk. Ünye Bakırcılar Caddesi’nde babamızın mesleğini sürdürmeye çalıştık. Babam da ilkokul üçüncü sınıfta bu mesleğe başlamış. Mesleğimin dalında kendi eserlerimi, buluşlarım ve çoğunlukla kendi üretimim olan ürünlerim vardır” dedi.
“Bizler bu mesleğin son nesilleriyiz”
Teknolojinin gelişmesiyle bakırcılık mesleğinin öldüğünü söyleyerek son nesillerinin kendileri olduğunu ifade eden Ahmet Türkmen, “Teknoloji ilerledikçe her meslekte olduğu gibi bakırcılık mesleği de tükeniyor. Çünkü eskiden kap, sahan olarak kullandığımız eşyalar ve çömlekler vardı. Çömleğin peşinden bakır geldi, onun peşinden alüminyum ve onun ardından da çelik kaplar geldi. Tabii, onlar da zamanla kalmadıkça borcam gibi ürünlere geçeceğiz. Bu meslek son zamanlarını yaşayan ve yavaş yavaş tükenmekle karşı karşıya olan bir meslektir. Karadeniz Bölgesi’nde bakıldığı zaman bakırcılar mesleği anlamında bu mesleğe Ünye biraz daha ağırlık veriyor. Trabzon ve Ünye bu mesleğin son işlerini yapan il ve ilçeleriz. Yani kısacası bizler bu mesleğin son nesilleriyiz. Bizim peşimizden el sanatlarına heveslenen yeni bir nesil yok. Bunun nedeni ise bir çocuk 18 yaşına kadar okuduktan sonra biz yanıma gel çalış dediğimizde çalışmak istemiyorlar. Yani çıraklık mesleği olmadığı için bizlerde bunun son nesilleriyiz” diye konuştu.
Bakırdan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan portresi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bakırdan bir portresini yaparak ona elleriyle hediye etmek istediğini söyleyen Ahmet Türkmen, “Benim iş yerimde kendi buluşlarım ve bakırdan yaptığım figürlerim vardır. Bende Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sevdalısı olduğum için ilk başta kendi portremi yaptım ve daha sonra Cumhurbaşkanımızın bakırdan resmini yaptım. Tabii, beni ziyaret edilmesi sonrası bunu duyan milletvekillerimiz ve bakanlarımız oldu. Ben de Cumhurbaşkanımıza yaptığım portreyi kendim vermek istediğini söyledim. Usta olarak benim de isteğim Cumhurbaşkanımıza portresini kendim vermek istiyorum diye söyledim. O inançla bir gün Cumhurbaşkanımıza yaptığım portreyi vermeyi bekliyorum” şeklinde konuştu.
“Bakanlığımızın verdiği resmi hocalıkla bir çok festivallere katıldım”
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen bakır işleme ve sanat hocalığı unvanıyla ülke genelinde birçok şehirde festivallere katıldığını anlatan Türkmen, “İş yerinde çalıştığım sırada birkaç müşterim geldi. Bu yeteneğim var diyerek bana Kültür ve Turizm Bakanlığına müracaat edebileceğimi söylediler. Ben daha sonra kendi eserlerimde bakanlığa gittim ve kaydımı yaptırdım. Şu anda Kültür Bakanlığımızın resmi bir bakır işleme ve sanat hocasıyım. Bununla birlikte bize farklı görevler verilmeye başlandı. Sonra çeşitli Türkiye genelinde çeşitli festivallere katıldım” diyerek sözlerini tamamladı.