VAN'da son yıllarda azalan yağış ve artan buharlaşma ile birlikte yaşanan kuraklıktan en fazla Van Gölü Havzasındaki su kaynakları etkileniyor.
Çekilmenin sürdüğü Van Gölü'nün su seviyesinde, yüzeyden 2 metrelik düşüş yaşandı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "1995-96 yıllarında Van Gölü yüzey kotunun 1650 metrelerde olduğunu görüyoruz. Yani Van Gölü yüzeyden itibaren 2 metrelik düşüş yaşamış. Bu da 3 bin 712 kilometrekarelik bir göl için 61 milyon metreküpten daha fazla bir suyun buharlaşma ile kaybolduğunu gösteriyor" dedi.
Küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak yaşanan kuraklığın etkileri bölgede devam ediyor. Azalan yağışlar ve artan buharlaşma ile birlikte birçok su kaynağının kuruduğu Van Gölü Havzası’nda özellikle son yıllarda gölde yaşanan çekilme dikkat çekiyor. Van Gölü’nün birçok noktasında daha önce su altında olan yerler, şimdi karaya çıkmış durumda. Bu bölgelerde şimdi tarım yapılırken, balıkçılıkla uğraşanlar ise suların çekilmesiyle birlikte teknelerini barınaklara yanaştıramaz hale geldi. Dünyanın en büyük sodalı gölü, Türkiye’nin ise en büyük gölü olma özelliğini taşıyan 3 bin 712 kilometrekarelik alana sahip Van Gölü'nün yüzey kotu 1648 metreye düştü.
61 MİLYON METREKÜP SU BUHAR OLDU
Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, son yıllarda Türkiye’nin diğer göllerinde olduğu gibi Van Gölü'nde de hızlı bir çekilme süreci yaşandığını söyledi. Dr. Akkuş, "Van Gölü kot olarak son yılların en düşük seviyesinde. 1995 yılında Van Gölü'nün yüzey kotu 1650 metre, 2022 yılındaki en son verilere göre 1648 metre. Yani yüzeyden 2 metrelik bir su düşüşü söz konusu. Bunu 3 bin 712 kilometrekarelik alan için düşündüğümüz zaman çok devasa bir su kaybı olduğunu görüyoruz. Yani bu da Van Gölü'nde 61 milyon metreküpten daha fazla bir suyun buharlaşma ile kaybolduğunu gösteriyor" dedi.
BALIKÇI BARINAKLARI OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Göldeki çekilmenin birçok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini anlatan Akkuş, "Van Gölü kenarındaki balıkçı limanları bu durumdan olumsuz etkileniyor. Şayet bu çekilme böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda Van Gölü kenarındaki balıkçı barınaklarının birçoğu işlevsiz hale gelecek. Van Gölü özel bir ekosistem. Kapalı bir ekosistem olması gölü çok kırılgan bir hale getiriyor. Yani dışardan hiçbir su girdisi yok. Bütün su bütçesi gölün kendi içerisinde. Bu sebepten dolayı Van Gölü çok kırılgan bir yapıya sahip" diye konuştu.
KUZEY KESİMLERİ DAHA FAZLA ETKİLENİYOR
Van Gölü'nün kuzey kesimlerinin derinlik olarak daha az değerlere sahip olduğunu ve çekilmenin en bariz etkilerinin Erciş ve Van taraflarında ortaya çıktığını da belirten Akkuş, "Göldeki 15- 20 santimetrelik bir düşüş bile kilometrelerce karelik alanın karaya çıkmasına sebebiyet veriyor. Şu anda dikildiğimiz nokta Karasu Çayı'nın Van Gölü'ne döküldüğü Çitören Mahallesi’nin olduğu yer. Şu anda bulunduğumuz noktada göl, 1996 yıllarında yaklaşık 2 kilometre ilerdeydi. Ama 2022 yılına geldiğimiz zaman göle ulaşmak için en az 1-2 kilometre yürümeniz lazım" ifadelerini kullandı.
OCAK VE ŞUBAT YAĞIŞLARI HAYATİ ÖNEME SAHİP
Buharlaşmanın fazla olduğu yıllarda gölün biraz daha geriye çekildiğini anlatan Akkuş, göldeki çekilmenin yavaşladığını ama durmadığını söyledi. Önümüzdeki kış ocak ve şubat aylarının hayati öneme sahip olduğunu belirten Akkuş, "Umuyoruz ki kış aylarında yani 2023'ün ocak ve şubat aylarında havza bol kar yağışı alır. Ve Van Gölü tekrardan yükselmeye başlar" dedi.