TÜRKİYE'de yer altı kömür işletmelerinde can kaybının dünya ortalamalarının çok üzerinde olduğunu söyleyen jeoloji mühendisi doktor Salih Bayraktutan, yer altı kömür işletmelerinde artık can kaybını önlemek veya en aza indirmek için 'kömürü yerinde gazlaştırma' sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi.
Bayraktutan, bu yöntemle ocağa insan indirmeden yatay sondajlarla yerinde yakılan kömürden elde edilen gazların yüzeye çıkartılabileceğini belirtti.
Uzun yıllardır derin kömür galerilerinde grizu patlaması, su basması, yangın, çökme ve benzeri kazaların neden olduğu can kayıplarının, bugünkü elektronik ve akıllı sistemlerle sıfırlanmasının veya en aza düşürülmesinin mümkün olduğu belirtildi. Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi'nde uzun yıllar müdürlük görevini sürdürüp emekliye ayrılan jeoloji mühendisi doktor Salih Bayraktutan, yer altına insan indirmeden, kömür yataklarının işletilmesinde dünya çapında yaygınlaşmaya başlanan 'yer altı kömür gazlaştırma' yönteminin, Türkiye'deki uygun yataklarda uygulamaya konulması gerektiğini söyledi. Yer altı kömür rezervine eğimli geniş çaplı sondajla inilerek, yatak kalınlığı ortalarında yatay sondaj halinde devam etmesi gerektiğini ifade eden Bayraktutan, şöyle konuştu:
"Bunun paralelinde 5-10 metre yakınında ikinci bir eğimli üretim sondajı açılarak yatak içinde yatay olarak devam etmeli. Bu iki sondajın kömür sonuna yaklaştığı noktada, yukarıdan ince düşey bir sondajla önceki iki sondajın son noktasında ateşleme yapılır. Bu ince sondajdan oksijen ve su buharı karışımı yatağa enjekte edilerek kömür ateşlenir. Kömür yerinde yakılarak, yanma sıcaklığı 1100-1400 derece santigrata kadar yükselir. Üretim sondajından kömür yanarken çıkan gazlar, uçucu maddeler, organik hafif karbonhidratlar ve külü dışındaki tüm maddeler vakumla yukarıya alınır. Yüksek ısıda borudan eşanjörlerle su buharlaştırılarak buhar türbinlerinde elektrik üretilir. Boru içindeki gazdan doğrudan gaz türbinlerinde elektrik ve üretim sondajından alınan SYNGAS'dan petrol türevleri elde edilmektedir. Bu sistem Avusturya, Güney Afrika, Amerika, Rusya ve İspanya olmak birçok ülkede uygulanmaktadır. Biz de artık madenlere şehit vermemek için kısa sürede bu uygulamaya geçmeliyiz."
'DIŞARIYA KATI MALZEME TAŞIMIYOR'
Sistemin avantajlarına değinen Bayraktutan, "Öncelikle yerin altına insanları indirmediğimiz için can kayıpları yaşanmıyor. Yerinde yaktığımız kömürden çıkan sıcak gazlardan hem petrol ürünleri, hem de elektrik ve jeotermal santrallerin kurulması için gerekli ısı elde edilmiş olacaktır. Yeryüzündeki üretim borusunun sıcaklığı ise en az 400-500 santigrat dereceye varan sıcak sayesinde bir seri termal santraller kurulabilir. Elektrik üretimi yapacak gaz türbinleri kurulabilir. Yine aynı gazdan organik, kimya tesislerinde yüksek kalitede benzin, dizel, karbondioksit, hidrojensülfür gibi değerli ürünler elde edilmektedir. Bu sistemin en önemli avantajlardan birisi, dışarıya hiçbir katı malzeme taşınmıyor olması ve yakılan kömürün külleri yerinde kalarak dışarıya hiçbir şekilde atmosfere ne gaz ne de katı kirletici gönderilmediğinden çevre dostu sıfır atık prensibiyle çalışmaktadır" diye konuştu.
Bayraktutan, sanayi, kalorifer ve soba gibi yerlerde bugün yakılan kömürün sadece ısısından faydalanılıp, içerisindeki çok değerli element ve minerallerin atık olarak heba edildiğini ifade etti.