YUNUS Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Şeref Ateş, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında hedefimiz tüm dünyayı 100 kültür ağıyla örmek.
Türkçenin uluslararası standartlarda ve bilimsel yöntemler ışığında yaygınlaştırılması, dünyanın dört bir yanında Türkçenin yankılanması ve kültür, sanat aracılığıyla dünyada kültürel etkileşim yaratılabilmesi gayesiyle Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yakışacak faaliyetler düzenlemeyi hedefliyoruz. Afrika kıtası bizim için önemli. Bu öneme binaen 2023 yılında ilk merkezimizi Afrika’da, Tanzanya’da açtık; sırada ise Burundi var” dedi.
YEE Başkanı Şeref Ateş, yaptığı yazılı açıklamada, Yunus Emre Enstitüsü olarak Türkiye’nin uluslararası alanda bilinirliğini, güvenilirliğini ve itibarını artırma misyonuyla hareket ettiklerini, dünyanın her yerinde Türkiye ile bağ kuran ve Türkiye’ye dost insan sayısını artırmayı hedeflediklerini kaydetti. Dünyanın farklı coğrafyalarında çok sayıda yurt dışı temsilciliklerinin olduğunu belirten Ateş, “2010 yılında Mısır’ın başkenti Kahire’de temsilcilik açarak Afrika kıtasına yönelik faaliyetlerimize başladık. Afrika’da yürüttüğümüz genişleme politikası kapsamında, Ortadoğu, Batı Afrika, Sahra altı Afrika ve Güney Afrika gibi kıtanın farklı bölgelerindeki; Fas, Sudan, Somali, Senegal, Tunus, Nijerya ve Ruanda gibi 10’un üzerinde ülkede bulunan temsilciliklerimiz aracılığıyla geniş bir zeminde Türkiye’nin kültürel zenginliğini ve köklü dinamiklerini Afrika’ya aktarmaya devam ediyoruz. Bugün ise Afrika’nın en önemli ülkelerinden biri olan Tanzanya’daki temsilciliğimizin açılışını gerçekleştirmekten onur ve gurur duyduk. Yunus Emre Enstitüsü, Türk insanının, kültürünün, sanatının etkileşimli bir şekilde dünyaya yansıtıldığı, Türkiye’nin en önemli kültürel diplomasi kurumlarından biri. Enstitüler aracılığıyla dünyanın muhtelif coğrafyalarında Türkçenin dünya dili olma yolunda ilerlediğini görmek, yegâne motivasyon kaynağımız” diye konuştu.
‘OLUMLU TÜRKİYE ALGISINA HİZMET ETMEYE ÇALIŞIYORUZ’
Avrupa’dan Uzak Doğu ülkelerine kadar pek çok coğrafyada faaliyetler yürüttüklerini ifade eden Ateş, şunları söyledi:
“Türkçe öğretimi, kültür ve sanat, Yunus Emre Enstitüsü’nün varlık gösterdiği alanların başında geliyor. Kültür ve sanat faaliyetleri yoluyla Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki kültürel etkileşimi artırarak, olumlu Türkiye algısına hizmet etmeye çalışıyoruz. Öte yandan, Türkçenin dünyada tanınırlığını ve itibarını artırmak üzere dünyaya Türkçe öğretmeyi amaç edinerek diğer ülke insanlarının Türkiye’yi doğrudan ve doğru tanımalarını sağlamak için çabalıyor; bu amaç çerçevesinde faaliyetler yürütüyoruz. Türkiye’nin Afrika açılımı tamamen güven esasına dayalı. Eşit düzeyde, aynı göz hizasından bakılabilecek bir ilişki tarzı bu. Afrika’da yürüttüğümüz faaliyetlerde Türkiye algısı üzerine çalışmıyoruz. Türkiye’ye dair bir güven oluşmasını sağlıyoruz. Faaliyetlerimizle Türkiye’nin kültürel mirasını Afrika ülkelerine taşıyarak Türkiye ile güven esasına dayalı bir bağ kuruyor, kültürel etkileşim ve diyaloğu artıracak fırsatlara zemin hazırlıyoruz. Öte yandan, temsilciliklerimiz Afrika’daki ülkelerin kültürel farklılıklarını göze alarak, ülkelerin dinamiklerine özgü faaliyetler gerçekleştiriyor ve meslek edindirme kursları gibi çeşitli etkinlikler düzenliyor. Özetlemem gerekirse enstitü olarak insana, insan olduğu için değer veriyor, bu felsefe ile faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz.”
‘AFRİKALILAR İLE GÜÇLÜ BAĞLAR KURUYORUZ’
Başkan Ateş, gerçekleştirdikleri faaliyetler kapsamında Afrikalılarla da güçlü bağlar kurduklarını belirterek, “Yurt dışı temsilciliklerinin bulunduğu Afrika ülkelerinde; atölye çalışmaları, Türk el sanatları, geleneksel Türk okçuluğu kursları, sergiler, konferanslar, söyleşiler, Türk film gösterimleri ve gastrodiplomasi faaliyetleri gibi çok sayıda etkinlik yürüterek Afrikalılar ile güçlü bağlar kuruyoruz. Bu güçlü bağların en güzel örneklerini Türkçe ve sanat kurslarımıza katılan kursiyerlerimizde görüyoruz. Türkçe kurslarımıza katılmak için şehir değiştiren, görme engeli olmasına rağmen bunu engel olarak görmeyip Türkçe öğrenen, Türkçe öğrendikten sonra ana diline Türk edebiyatından eserler kazandıran, hayran olduğu Türk el sanatlarını öğrenip kendisine meslek edinen kursiyerlerimiz bulunuyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Afrika kıtasının her köşesinde Türkçenin ve Türk kültürünün üzerinde iz bıraktığı çok sayıda kişi var. Biz enstitü olarak bunu başarabildiysek daha birçok zorluğun üstesinden gelebiliriz” diye konuştu.
CUMHURİYET’İN 100’ÜNCÜ YILINA YÖNELİK HEDEFLERİNİ SIRALADI
Başkan Ateş, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yönelik hedeflerine ilişkin, “2023 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yılı. Cumhuriyetimizin 10’uncu yılında Türkiye’yi demir ağlarla örmek bizim ilk hedefimizdi. Bugün Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında hedefimiz tüm dünyayı 100 kültür ağıyla örmek. Yüzde 100 yapmak için tüm YEE çalışanları ve gönüllüleri olarak aynı amaca odaklanmış durumdayız. Türkçenin uluslararası standartlarda ve bilimsel yöntemler ışığında yaygınlaştırılması, dünyanın dört bir yanında Türkçenin yankılanması ve kültür, sanat aracılığıyla dünyada kültürel etkileşim yaratılabilmesi gayesiyle Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yakışacak faaliyetler düzenlemeyi hedefliyoruz. Afrika kıtası bizim için önemli. Bu öneme binaen 2023 yılında ilk merkezimizi Afrika’da, Tanzanya’da açtık; sırada ise Burundi var” dedi.